Okula Hazırlanma Süreci

Okula Hazırlanma Süreci

Çocuklara, küçüklüklerinden itibaren hep okula giden kişiler örnek gösterilerek, sen de büyüyünce böyle olacaksın gibi cümlelerle okul tanıtılmaktadır ve okula böylece yavaş yavaş hazırlamaktadırlar. Bu durumu yani okula başlamayı birçok çocuk heves ve merak ile beklerken birçok çocuk da korku ve endişeyle beklemektedirler. Okula başlamak demek, çocuğun gerçek hayata atacağı ilk adım demektir.

Çocuk, büyüme süreci boyunca hep bir şeyleri fark ederek gelişecek ve öğrendiği şeyler ile sürekli olarak bir bireyleşme süreci içerisine girecektir. Yalnız uyumayı öğrenecek, yalnız oyunlar oynayacak ve kendi kendine zaman ayırabilecek, zaman geçtikçe büyüyecek ve büyüdükçe de aileden uzaklaşmaya, tek başına hayata karşı adımlar atmaya başlayacaktır.


Çocukların okula başlamaları aslında gün boyu birlikte oldukları aileden bir ayrılma durumudur. Okula gitmek istememe, çocukların okul eğitimi öncesinde yaşadıkları ayrılıklarla ilgili bazı deneyimlerine dayanıyor olabilir. Daha önce yaşanılan ayrılıklara alıştırılmış olsalar bile, bu durum çocuklarda beklenmedik veya tahmin edilmeyen bazı endişeler bırakmış olabilir. Ayrıca, yakın zamanda boşanmış anne-babaların çocukları için veya şehir-ülke değiştirmiş olan ailelerin çocukları için evden veya anneden ayrılmak daha zor olabilir, hele de evde anneyle kalan küçük bir kardeş var ise.

Çocuklar hayatlarındaki bir takım değişiklikleri, yetişkinlerin sandığının aksi şekilde algılıyor olabilir. Örneğin; yukarıda bahsettiğimiz gibi, okula başlayacak olan çocuğun yeni bir kardeşi doğdu ise, onu anne ve babası ile aynı evde bırakıp okula gitmek istemeyebiliyor. Çocuk açısından bakmaya çalışırsak- kendi kardeşi gelene kadar anne ve babasının bütün ilgi ve alakasının üzerinde olduğu bir yasam yasarken, bir anda minik bir kişi daha geliyor, doğal olarak özellikle annenin çoğu zamanını alıyor, ve bunun üzerine birde kendisi okula gitmek durumda kalıyor ve evden iyice uzaklaşıyor. Bu çoğu çocuk için anlam vermesi ve bas etmesi zor bir durum, doğru yönetilmezse bazıları için travmatik bir durum haline de gelebiliyor.

Çocuğun okula hazır olmaması yanı sıra anne ve babanın da hazır olmaması, çocuklara negatif olarak yansıyabilmektedir. Çünkü, anne-baba kaygısını çocuklara her ne kadar yansıtmak istemese bile, çocuklar anne-babanın hislerini bir şekilde anlar ve benimser. Böylece, çift taraflı bir hal alan bu kaygı, sürekli olarak büyür ve durum içinden çıkılamaz bir hal alır. Çocuk ve anne ilişkileri de kimi zaman ayrışamamış olabiliyor. Yani çocuk, annesiz hiçbir şey yapmamış olabiliyor. Okula başlama gibi, anneden ayrılma içeren aktivitelerde çocuklar, anneleri tarafından terk edilecekleri yönünde düşünceler kurabiliyor. Bu nedenle okula hazırlanma süreci içerisinde hiçbir sorun yaşamamak için çok dikkatli ve özenli olmalısınız. Aileler çocuklarında bir sorun görmeden de, arada bir uzmana danışarak ilerlerseler daha sağlıklı bir şekilde çocuklarını hayata hazırlamış olurlar.

Çocukların, okula karşı olan düşüncelerini azaltabilmek için okul ile ilgili cümleler kurarken kelimeleri özenle seçmelisiniz. Okul ile ilgili kurulan cümlelerde; “arkadaşlarınla oynamazsan seni sevmezler, öğretmenin kızar, sınıfta kalırsın vs. “ gibi terimler kullanmak, çocuklarınızı okula karşı negatif düşüncelerle dolduracaktır. Anne-babaların çocuklarını okula bıraktıktan sonra ne yapacaklarını, onları ne zaman alacaklarını onlara anlatarak çocuklarını okula bırakmaları çocukların daha rahat etmelerini sağlayacaktır. Anne-babaların tutumlarının her konuda olduğu gibi tutarlı ve kesin olması da bu süreçte yardım sağlayacaktır. Bu davranışlara rağmen hala bir değişim olmuyor ve sorunları yaşamaya devam ediyorsanız mutlaka bir uzmandan yardım almalısınız.

 

 

Hayat Paylaştıkça Çoğalır

Bu yazıyı sosyal medya hesaplarınızdan paylaşabilirsiniz.

logo_call

Benzer sorunlar yaşıyorsanız lütfen bizimle iletişime geçin

0534 331 13 41