ERGENLİKTE GÜVENLİK ARAYIŞI

ERGENLİKTE GÜVENLİK ARAYIŞI

Hiç kıyamam dediklerin kıyıyor mu hep sana ?

Kırılan hayallerin batıyor mu ruhuna ?

Bir insan başka bir insanın kendisine zarar vereceğini düşünmeli mi düşünmemeli mi ?

İnsan  güvenmeyi mi güvenmemeyi mi tercih etmeli ?

 

 

Bu soruların cevaplarını veremediğimiz zaman  belirsizlik yaşıyoruz . Belirsizlik ,insan beyninin tahammül edemediği bir durumdur . İnsan sosyal bir varlıktır. Kendisini diğerleri üzerinden tanımlayarak  anlamı bulmaya çalışır. Canlı varlıkların çoğu  birlikte yaşam sürerler fakat insanlar birlikte yaşam sürdürürken bu birlikteliği kendilerini anlamlandırmak için kullanırlar. Kendini diğerinin üzerinden tanımlayan tek varlık insan yavrusudur. Bir kuş kendini diğer kuşlara göre şekillendirmez. Bir insan kendini diğer insanlara göre şekillendirir.

Ego dediğimiz kavram ,Freud  un  psikanalitik kuramına göre , idimiz ve süper egomuzun arasında denge unsurudur. Egomuz, içine doğduğumuz ailenin bakış açısına göre aldığımız pozisyondur. İçimizden gelen dürtülerin , dışımızdan gelen baskılara göre şekillenmesi ,egomuzu oluşturur.

Dünyaya geldiğimiz andan itibaren  diğerlerinin  insafına göre şekillenen bir hayatı sürdürmek zorundayız. Bunları yaşarken  hayal kırıklıklarımız  , yıkılan  umutlarımızla baş başa kalıyoruz.  Bazen  en yakınımızdan gördüğümüz  davranışlar hayata küsmemize sebep olabiliyor.   Özellikle ergenlik döneminde  çocukluğumuzdan getirdiğimiz kırıklıklarımızla hesaplaşmalarımız  artıyor.

Ergenlik ,birey olma yolunda önemli virajlardan biridir. Ergenlik dönemi duygusal yoğunluğun arttığı ,karşı cinse ilginin keşfedildiği  bir zaman aralığıdır. Karşı cinse kendini kabul ettirebilmek insan yavrusunun karşılaştığı en çetrefilli durumdur. Kendisini diğerleri üzerinden tanımlayan insan yavrusu  için karşı cins tam bir muammadır. Yakınlık kurmak için  yaklaştığında  beğenilmeme kaygısını  da yaşamaya başlar. Bu iniş çıkışlar arasında kalan ergen  bu durumu tolere edemeyebilir. Depresyona girebilir.

Ergenlik döneminde   ailelerin dikkati ve ilgisi gencin bu dönemi kolay atlatmasını sağlar. Güven, sevgi ve ilgi ile büyüyen  çocuklar ergenliklerinin sonunda sağlam karakterli bireylere dönüşebilirler. Ergen psikoterapisi olarak niteleyebileceğimiz  sürecin gence katacağı çok şey vardır. Ergen bu dönemin sonunda doğru rehberlikle meslek seçimini de kendisine uygun olarak yapmış olur.

Sosyal bir varlık olarak  yaşayacağı hayatın içinde iyilik ve kötülüğün  iç içe olabildiğini fark eden gençler  , egolarının dengesini kurmuş olurlar.

Karşı cinse duyduğu hislerin zaman zaman karmaşık olacağını anladığında  duygularının kontrolünü sağlayabilirler.

Ergenlik çağının  bir psikoterapist desteği ile geçirilmesi gencin geleceğine yapılacak en iyi yatırımlardan biridir.